HAKKIMDA

1985 yılında Meslek lisesinde başlayan meslek hayatım, 1988 yılında Teknik Eğitim Fakültesi ile devam etti.

1994 yılında ise işler değişti ve öğrenen değil öğreten tarafa geçtim. O dönemde sahip olduğumuz ve işimizde daha başarılı olmamızı sağlayan öğretilerimiz vardı. Ne kadar başarılı olursam o kadar az mahçubiyet yaşacağımı, sorumlulukların muhakkak yerine getirilmesi gerektiğini biliyordum. 

Öğreten tarafa geçenlerin, bir yarısı öğrenen tarafta kalmalı. İnsan cevaplayamayacağı sorular sormalı kendine, cevabını öğrenene dek yeni soruları da hazır olmalı. Dark Vader örneği bu noktaya çok uymaz. O yüzden yazmadım farz edin :)

1990'lı yıllarda ne, nereden ve nasıl öğrenilirdi? O dönemde teknolojik altyapı ve iletişim kaynakları günümüz kadar güçlü olmasa da eski usuller işe yarıyordu. Yani teksir kağıdına basılmış üniversite kitapları, zamanında iyi tutulmuş notlar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitapları ve usta çırak ilişkisi. Paylaşmak toplumsal bir değerdi ki, tecrübeli büyüklerimiz ve arkadaşlarımız bildiklerini sakınmazlardı.

Günümüzde işler farklı. Eğitim ve öğretim yöntemlerinde çok büyük değişiklikler var. Özellikle meslekler bilgisayar teknolojisi ile harmanlanıp çok büyük savrumlar yaşadı. Yeni meslekler türedi. Beyaz yakalılar mesailerini PC, tablet ve telefon ile tamamlıyorken, mavi yakadan beklenilen ellerinin yanında kafalarını da kullanmaları. Artık kimse için durağanlık yok, herkes ömrü boyunca öğrenmek zorunda. 

Hızlı gelişim dünyayı küçülttü ve tüm yaşamı minik ekranlara sığdırdı. Artık Türkiye'de deprem olsa Meksika'lı ağlıyor, uzak bir ülkedeki savaş bizi yaralıyor, Arjantinli bir futbolcu gol attığında minik Japon taraftar seviniyor. Zaman büyük bir bütünün parçası olduğumuzu hissettiriyor. Kolonideki bir karınca, kovandaki bir arı, kitaptaki bir harf, bir sayıyız. Varlığımızın nedeni diğerleri, diğerlerinin varlığının nedeni biziz.

O halde sorumlu davranmalı, diğerlerinin ne yaptığına bakmaksızın daha iyisi için çabalamalıyız. Düşünce ve eylem birliği sağlanması her ne kadar ütopik bir kavram olsa da, daha yaşanılası bir dünya için zaruriyettir. 

Ne yapmalıyım? Kendim, ailem, toplum ve dünya için? Sorularının cevabı basit. Her zaman yaptığım ve en iyi bildiğim işi yapmalıyım. Meslekle yoğrulmuş 38 yılın bilgi birikimini neden paylaşmayayım. Uğraştıracak biraz ama olsun, borcumdan düşün!    

Uğur YÜCEL (Öğr. Gör.)

Kocaeli Üniversitesi

Hereke Asım Kocabıyık MYO

Elektronik ve Otomasyon Bölümü

Mekatronik Programı